Otomatik bir üretim hattı, bir transfer sistemi ve bir elektrik kontrol sistemi ile bağlanan bir dizi iş istasyonundan oluşur. Her istasyon belirli bir işlemi gerçekleştirir ve ürün, önceden tanımlanmış bir üretim sırasına göre hat boyunca hareket ederken adım adım işlenir.

Tam otomatik bir üretim hattı, doğrudan operasyona dahil olan kişilere ihtiyaç duymaz ve üretim sürecinin tamamı veya bir kısmı mekanik ekipman ve otomatik sistemlerle tamamlanır. Bu nedenle, otomatikleştirilmiş bir ortamda, insan görevlerinin, sistemin çalışmasını doğrudan kontrol etmek yerine sistem tasarımına, ayarlamasına, denetlenmesine ve izlenmesine dönüşme olasılığı daha yüksektir.

Üretimde üç tür otomasyon vardır: Sert otomasyon ('sabit otomasyon' olarak da bilinir), programlanabilir otomasyon ve yumuşak otomasyon (aynı zamanda 'esnek otomasyon' olarak da bilinir). Kullanılacak otomasyon türü, ürün tipi ve hacmine göre belirlenir.

Programlanan komutların ardından otomatik bir üretim hattı, çok az insan müdahalesi ile veya hiç olmadan hammaddelerin girip bitmiş ürünlerin çıktığı bir süreçtir. Hızlı, istikrarlı ve doğru üretim akışı, üretim sürelerinin ve üretilen ürünlerin maliyetinin azaltılmasına katkıda bulunur. Otomatikleştirilmiş üretim hatlarının kullanılması, üretim maliyetlerini ve işçilik maliyetlerini önemli ölçüde azaltır ve insan hatalarını en aza indirerek çıktı tutarlılığı ve kalitesi sağlar.

Otomatik üretim hatlarının kullanılması, insanları tekrarlayan görevlerin zahmetinden kurtarır - tehlikeli ortamlarda yapılan görevlerde insan emeğinin yerini alır ve boyut, ağırlık, hız ve dayanıklılık gibi insan yeteneklerinin ötesinde görevler gerçekleştirir.

Otomasyona dikkatlice planlanan yatırım, finansal açıdan da mantıklı olabilir. Azaltılmış işçilik maliyetlerinde iki veya üç yıllık bir geri ödeme, mükemmel bir% 30 -% 50 yatırım getirisine eşdeğerdir.

Dahası, Almanya ve Japonya gibi dünyanın en başarılı ekonomilerinin birçoğunun otomasyona yüksek yatırımları var.